22 Mart 2009 Pazar

KOSKOCAMAN BİR HAFTA

Bu hafta benim için çok önemli sayılır. Sebep mi ? Keş olmuşum haberim yok . Her gece, saatlerce duman altı - elmalı nargileler, peşinden yakılan sigaralar- ortam bu.
Bir hafta 7 gün, 1 Gün 24 saat(19:00-22:00) günde 3 saat dumanla sevişiyorum :D Haftada 7*3=21 heralde ...ama bu gün sayılmaz 3 saat çıkaralım 18.
evet 18 saat yaklaşık 1 gün -sadece Dumanla -aramızda kimse yok. Oysa ben daha düne kadar sigara nedir bilmezdim. Nargileyi ağızıma süremezdim. Nazar Nazar Nazar İşte...
***
Bu gün her zaman olduğu gibi izlediğim film Cd'lerinden bir tanesini kapıp(bilgisayara yüklemek şartıyla) değiştirmeye gittim(takas) Filmin adı KATLİAM.Ben beğenmedim yok aslında beğendim özetle fena değil.
***
Filmi seyretmişim uzanmışım yatağa kitap okuyacağım zil çalmaz mı ? Çıktım bal-kona baktım gökte bir uçak bol yıldız bol çelik bol insan :))))
Yerde bizim Uğur kaba takındığı tavrıyla
-oğlum MAÇÇ var in aşağı bekliom
KAPTAN benim. Hemen hazırlandım yayını terkeden geri dönüşü ancak oyuncaklarda imkanı olan bir ok gibi sahaya fırladım.
***
Kadroyu Hazırlamak ve Mevkileri belirlemek benim işim. Kaleye B.... koydum Defans K.... M.... Orta saha G...... Forvet ben ve Uğur. Maç başladı rakip zayıf sayılır ama bir türlü oyunu kuramıyoruz. Bağırmalarım aciz ama ben azimliydim. Hiç öne geçemedik beraberliği yakalasakta bir türlü öne geçmek lüksü bize sunulmadı. 5 gol atmışımdır Uğur 6 gol attı. Maçın adamı Uğur sayılırdı. ama YENİLDİK 17-16 SON GOLÜMÜ SAYMADILAR. Sitem etsekte ince kaldı.

15 Mart 2009 Pazar

Bugün gönlümde bir başkalık var

Saat 19:30 yoldayız(Cumartesi) radyoda Orhan gencebay :) ''Bugün gönlümde bir başkalık var'' diyor. Düğün salonuna ha vardık ha varacağız karanlık çökmüş İstanbul'un karanlık sokaklarına pencerelerdeki karanlık ışık İstanbul gecesini daha da bir korkunç yapıyor. Ne diyorum ben geldik işte :D
---
Düğün salonuna ayağımı basar basmaz başlıyorum tanıdıklarla öpüşmeye. 7'den 70'e sahte gülücükler dağıtıyorum etrafa, sıkıntıdan neredeyse patlama noktasına ulaşacağım( patlama noktası ? :)

Gelinle damada(t yumuşuyor mu ?:) yakın olan masaya geçtik. Başımı öne eğdim telefonumla zamanı geçirmeye başladı. Küçük çocuklar yanıma yaklaştı bu kaçırılmaz bir fırsattı. Yeni arkadaşlarımla birlikte dakikaları toprağa gömüyordum ki Amcamın çocukları geldi kaptım yiğeni play station kapışmaya götürdüm.
***
Oyuna öyle dalmışım ki yiğenimin sorusunu tekrarlatmak zordunda kaldım. Yiğende beni kırarmı -yha .... o kadar kız var biz burada ne play station(pleysteşın) oynuyoruz kalk biraz kızlarla oyalanak. Cevap vermeden kalktım. Bizim düğün salonunda ki bütün güzel kızlar yakın akrabalarımız olduğu için ( damat tarafında kızlar var ama yiğen odun) diğer düğün salonuna çıktık. Karadenizlilerin düğünü vardı. Kız kardeşim almış arkadaşlarını yanına çıkmış elaalemin düğününde çifte telli oynuyor ama düğündeki insanlar inanılmaz sıcak.(o derece) Düğünlerde inanılmaz derecede sıkılan ben ilk defa başkasının düğün salonuna gidip kolbastı oynayanları seyrediyorum. Yiğenimin ısrarı aşırıya kaçınca onu kıramamıştım. Baktım bizim yiğende iş yok hadi inelim dedim saat 23:?? Yağmur yağıyor babam otoparktan arabayı getirecek kapının önüne çıktım tanımadığım ve bizim düğün salonunda olan kızın bana rahatsız edici bakışlarına maruz kaldım. Hiç oralı olmadım arabanın kapısını açtım keşke hanfendi eksozuna boğulsaydı :D Nazr değecek diye çok korkuyorum :D (Ciddiyim )

10 Mart 2009 Salı

Edebiyat ve Dil anlatım ~~ Tam benlik ödevler ;)

Yıllık ödevimi Dil ve Anlatım dersinden almıştım. Matematik ısrarı çaresiz ve zayıf bir hamleydi.
Aziz Nesin'in eserini az buçuk tiyatrodan bilirim ama ödev çok ilginç bu kitabı 1'den 50'ye kadar(sayfa) inceleyeceğim ve anlatım bozukluklarını bulacağım. Kitabı açınca bir sevindim görmeniz lazım ;) 16. sayfada esere giriş başlıyor :))) Öğretmenime şimdi söylersem sayfa sayısını yükseltecektir ama ödevi bitirip iade edersem süre dolmuş olacak ve bana işkence etmeyecektir UMARIM. Ödevi verdiği ilk gün öğretmenime çıkıştım - Hiç Aziz Nesin anlatım bozukluğu yapar mı ? dedim. Maksat ödevi değiştirmek ''değişen hiç-bir-şey olmasada''


***

Tek ödev Aziz Nesin olsa öpüp başıma koyacağım (2. defa) AMA benim canımm öğretmenim ödev vermeden bizi eve yollar mı ? Bir yazarın 3 tane köşe yazısını gazeteden makas yardımıyla kesip dosyaya sonra elde kalem yazarın üslubu, anlatım biçimi, dili,özellikleri (fıkra türü) vsvsvsvs.Ben gazeteleri arşivimden çıkardım ve gözüme kestirdiğim üç köşe yazısını kesip aldım(ONUNCU KÖY) Yetmez tabi elimde pilot kalemi kullanıyor (ben mi kalemi kullanıyorum yoksa pilot mu )ıyyy :D Başladım Bekir Çoşkun'u övmeye dili sadedir, yalındır, duygusaldır,kelime oyununda dehadır,samimi bir anlatım tarzı vardır,anlatım tekniklerini kulanmıştır yaz yaz bitmez.
Bakalım yarın
hangi arkadaşım
hangi gazetenin
hangi yazarını
hangi yazılarıyla
karşıma çıkacak. Acaba içlerinde İlhan selçuk'çular,Çölaşancılar,Nazlı ılıcakcıkcılar :D OLACAK MI?

8 Mart 2009 Pazar

Bu Cumartesi - sınav - kitap


Hafta içi kararlaştırmıştık. Cumartesi dersane sınavına hepimiz katılacaktık. Sabah arabayla dersanenin önüne geldik. Babamda dersanenin yolunu öğrenmiş oldu :( Sokaklarda,caddelerde miting afişleri parti amblemleri bayraklar cümle kurmaya bile değmez :D
***
Dersanenin bekleme odasında arkadaşlarımı bekledim. Kapıda belirdiklerinde üstümdeki sıkıntı tozlarını sirkeledim:D Bizler için hazırlanan sınıflara girdik yasinle yan yana otudum. Önümde neşet,eyüp arkamda seyhan-orhan ayrıca neşet önümüzde olsun diye kızların çantalarını(piyasada yoklar) izin almadan başka sıraya koyduk. geldiklerinde durumu izah etmeye çalıştık. Başarısız olduğumuz söylenemez ;))))
***
Bizlere dağıtılan ve optik olarak adlandırılan kağıt parçalarını öğretmen eşliğinde doldurduk. Dağıtılan kitapçıklarda sorular aynı fakat 1. kitapcıkdaki soru 2. kitapçıkda farklı bir sıraya yerleştirilmiş. (Kurnazlar ya) f. Büyük bir azimle soruları yanıtlarken kopya çekmenin zamanı gelmişti yasinin cevaplarından emin olduğu soruları bana dağıtılan kitapçıkta yerlerini tespit ettim ve işareti koydum (ne kaba)
***
Orhan ve seyhan sınavı anormal sürede bitirirken gözden kayboldular. Benle Yasin sınav bitince Gaziosmanpaşa'ya kitap almaya gittik. Aziz Nesin'in Yaşar ne Yaşar ne Yaşamaz kitabını yıllık ödev gereği aldım. Yasin ise Abdülhamit'in Kurtlar'la Dansı (Mustafa Armağan) adlı kitabı aldı. ve orada ayrıldık.(Köylü köyüne evli evine)
***
Yağan yağmur saçlarımı ve kıyafetimi kıskanmış olacak ki onları zor durumda bıraktı. Eve kendimi attığımda ilk işim duş almak oldu. Kıyafetleri kaloriferin üstüne koydum.
***
Ölümsüz olduğumu düşündüğüm için :D 50 yıl sonra bu yazıları okuyacağımdan emin olduğumu beyan ederek bugün bana ayrılan sürenin sonuna gelmiş bulunuyorum.
"iyi akşamlar türkiye. her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan!" derdi reha muhtar :D

4 Mart 2009 Çarşamba

sonunda sende düsüp gittin azrail in pesine !



Süssüz sözlerle bir insanı etkileyebilmek için Yusuf Hayaloğlu ilk tercihimdi.küçük bir çocukken tanıştım onun dizeleriyle. ismini bilmediğim ama ahmet kaya dinledikçe sevdiğim bir adammış. sonra büyüdüm. kimdir dedim bu sözlerin sahibi dertli ve isyankar adam. zaman geçti. güzel sesli adam gitti buralardan. gidişi ayrı koydu sebebi ayrı. "nalan" dedi "rıza" dedi güldürdü beni. ama çocukluğumun güzel sesli adamına isyankar dizeler yazan adam beni hep hüzünlendirdi. şimdi sen de gittin. çocukluğum...


***

"bu dünyada yerim yokmuş

keşke bir yalan olsaydım."

3 Mart 2009 Salı

habertürk van minut karikatür yepyeni gazete 01 Mart 2009



Van Minut T-Shirt bitti Şimdi de, HaberTürk Gazetesi Karikatürleri için Van Minut Köşesi açtı ;) İlk sayısını şöyle bir süzerken sağ alt köşedeki karikatür gözüme çarptı başbakan Tayep vardı. Gazete Tayep beyin medya baskısına değinmiş hatırlıyorum da bunların gazetelerini almayın (doğan) bunlar kartel medya :D ( o ne demekse ) dediğini. Konumuz bu değil.

***

Vanminut.blogspot.com

Bloğumun ismine bakarmısınız VAN MINUT ;))))