6 Aralık 2012 Perşembe


19 Haziran 2009 Cuma

GO TO TATİL


9 ay boyunca ders,toz,duman,internet,araba,bisiklet,televizyon,radyo,sınav

bünye bu kardeşim bir ay daha kaldıramam bu yaşam tarzını. biraz kafa dağıtmalıyım kendime gelmeliyim. hazırlıklarımı yaptım bir tane bavulla çıkıyorum tatile.
Dünyanın en güzel köyüne gidiyorum,. elektirik 2 haftada bir gelir, televizyon var ama izleyecek kanal yok. gazete yok mizah dergisi yok,.bir tek götürdüğüm kitaplar var okunacak.,şelaleler, dağlar, ovalar, yılanlar, inekler, köpekler, öküzler var. Yılan avlamayı çok severim,. kafasını parçaladıktan sonra kıvranışı büyük haz verir.

Malesef Telefonumu götüreceğim. Hem fotoğraf çekmek için hemde Müzik dinlemek için.

Yukarıdaki fotoğraf bizzat telefonumun kalitesini ürünüdür.

Köyde günlük tutacağım ne yazdıysam hepisini :) dönüşte burada ölümsüzleştirecem.

Gitmeden önce yapacağım bir şey daha var. 4 senelik klavyemi parçalayacağım.
2 gündür kan kusturdu. Yazdıklarımı düzenlemek zorundayım. Düzenlemediğimi varsayalım.
---
o zamnam okumnası olamnaksız vbir 3yadzı halimne geiyor mnaladımnızı?
yetti beee

SDLjkjhMN6 MN MN6J89U319 Y7687456DFSGAGSGDKLJKAK;:?;:?^;:2AKHFAVBVB
amanmnıı siskdifjaim

8 Haziran 2009 Pazartesi

Başlık YOK


7 Hafta oldu dile kolay :) 7 haftaaa.
Mahalle maçlarında yenilgi yüzü görmedik.
7 kişi sahaya çıktık. Her biri bir denklem,bir atom çekirdeği :)
Maç güzel geçti. Rakip fena değildi.
Perşembe,Cuma ve Pazartesi 3 gündür Okula gitmiyorum. Karne günü yaklaşıyor. Teşekkür belgesi veya onur belgesi %100 alıyorum :) evde çok teşekkür ve takdir belgesi var. Ama onur belgem yok :(


Arkadaşlarım bir hafta boyunca telefonumu hiç susturmadılar.
-Hadi havuza gidelim.
-Gel denize girelim.
-Piknik yapalım.
İyi güzelde biri bana demez.
-Gel sergiye gidelim
-müzeye gidelim
- Şu yazara kitap imzalatalım.

Yok anasını satim. Bende dahil olmaz üzere gençlik hapı yutmuş :) Öyle bir hap ki tesiri atom bombasından daha kuvvetli.
***
Arkadaşlarımla sadece futbol maçlarında buluşurum. Bazend e Geceleri sokaklarda dolaşırız.Havalar oldukça sıcak. Bunaltıcı bir hava. Millet kendini sokağa atmış. Başı çekiyorum. Elimde sigaram karanlıklara dalıyorum. gündüzleri piyasada yoğum :) Kol kola giren kızları seyrediyorum.(görüntü berbat) bize iş olmaya çalışıyorlarmış. Sıkı bir dostum söyledi :)
-Bak bu kız sana iş :)
Bende o kadar yakışıklıyım ki :))) kimseye yüz vermem.
***
Bu yazdıklarımdan hiçbirşey anlamadım.
Nüfusu 12 Milyonluk bu şehirde yalnızlık duygusu artık çok normal...
Lan bir tane kafa dengi olmaz mı ?

TEVFİK FİKRET'in dediği gibi
Örtün, evet, ey felâket sahnesi... Örtün artık ey şehir; Örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahpesi!

10 Mayıs 2009 Pazar

Veli Toplantısı

Matematik dersinin 2. sınavında düşük not aldım. Sınav kağıdına bakma isteğim reddedildi.Bende dilekçe yazdım. Cuma günü oldu bu olay. Cumartesi veli toplantısı vardı. Bir öğretmene dilekçe yazdığım için bana karşı tüm hocalar cephe açmış. Velime özür dilemem için uyarı yapmışlar. Toplantıdan dönen annem matematik öğretmeninden pazartesi özür dileyeceksin dedi. Kim ben Mİ? Suçum ne ? Özür dilemeyi gerektirecek ne yaptım ? Bu durumda özür dilemek asillik değil acizlik olur.
***
Ben özür dilersem ve derse katılırsam bana yüksek sözlü notu verecekmiş. Ama ben bu dönem kendime bir söz verdim. Matematik öğretmenini dinlemeden dersi geçeceğim. Gerekirse saatlerce Matematik çalışırım. Tam öss maratonunda uğraştığım şeylere bak ;)

16 Nisan 2009 Perşembe

Matematik dersi - Öğretmem


Uzun zamandır öğretmenlerimin istediği gibi koyun moduna girmiştim. Atatürk demiş ki : Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. Ben öğretmenlerimi Ataya şikayet ediyorum.
***
Perşembe sabahı her zamanki heyecanımla okulun yolunu tutmuşum. İlk ders Matematik. Matematik dersini dinlemem o zaman zarfında - kitap,müzik,resim - gibi güzel sanatlara merakımı gideririm. Öğretmen dediğimiz aptal kadın ruhsuz bir şekilde dersi anlatmakta. Sert kaçacak ama bana göre bu kadın cinsel sorunlarından doğan(tatmin,doyumsuz zevk doruğu) ve hayata küsmesine neden olan çekirdek kabuğunu doldurmayacak sebepler yüzünden öğrencilere geberik vaziyette ders anlatır. ANnlayan yoktur. Anladım diyen yılışık çoktur.
***
Tahtada bir soru duruyor cevabını bilmiyorum. Yeni bir özellik işlendi, soruda onunla alakalı. Ben o özelliği ders bitince öğrenecektim.
.... kAlk soruyu yap dedi.
Ben: Bu soruyu yapamam. dedim
Sözde ve evrakta Öğretmen gözüken: sözlün 0 (sıfır) O ZAMAN dedi.
Bende hocam bu kaçıncı sözlü notu 4 tane sıfır oldu en fazla 3 hakkınız var dedim. Aptal yaratık ben onların geometrik dizilerini alırım öyle kullanırım dedi ''espri anlayışı''
***
Soruyu sınıfta ancak 2 kişi yapabilir 30 kişilik sınıf düşünün. Bir kız arkadaşımı kaldırdı. Betül bu soruyu yapamadı. Öğretmen otur kızım demez mi :D Benim tepemin tası atacak :) atttıyor ahanda attı.
-hOcam Betül'e 100 mü verdiniz dedim.
Önce sustu. Yasin arkadaşım hocaya
- Bu haksızlıktır diye çıkışınca öğretmen kuduz köpek gibi üstümüze saldıracağının ilk sinyalini verdi(Öğretmen,köpek, kuduz kelimelerini aynı cümlede kullanmak beni rahatsz ediyor)
***
Sen kim oluyorsunda benim öğretmenliğimi eleştiriyorsun dedi. Yasin birkaç anlamlı cümle kurdu. Öğretmen olacak it bu kez Yasin'e yobaz dedi. Bu laf canımı çok sıktı.
dedim ki sizin karşında koyun mu var~ sizin karşınızda öğrenci var. Biz öğrenciyiz bal gibide eleştiririz. Bana dediği cümle şu sen öğrencimisin git aynaya bak. O ara üstümde sabahları çok soğuk olduğu için giydiğim hırka vardı. bende dedim ki hocam ne zamandan beri gençlerin öğrenci olduğu ayna yardımıyla tespit ediliyor. İçimden dedim ki siz tespit şeklinizi üzerinde deneseniz acaba mesleğiniz ne olurdu(hayat kadını dahil)
***
ZİL ÇALAR
Çıkmadan önce son sözlerini söyler siz ikiniz varya dersimi çaldınız haram olsun size. Bizim cevap vermemize fırsat tanımadan kapıyı çarptı gitti bende onun yüzüne şunu söylemek isterdim aldığın kirli aylıkların helal olduğunu düşünüyorsan si.mizde değilsin.
NOT: 30 Kişilik sınıfta 1 kişi 82 aldı. Yasin 68 Ben 60 2 kişide 45 ve 55 arası not aldı. Sınıfın geri kalanı 25-0 arası not alırken bunların 14 ü 02 aldı.
***
Mustafa Kemal ATATÜRK
demiştir

Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.

Öğretmenler; Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır.

10 Nisan 2009 Cuma

İstanbul'da saatlerce yürümek


Yukarıdaki haritayı özetlersem... Ev yazan yer bizim kitap almak için yola çıktığımız nokta... Kitapçı yazan yer ise sipariş ettiğim kitabı(Karl Marx - ... ...) almak için ulaşmam gereken nokta.Buraya kadar herşey normal. takii geri dönüş fikrinin arkadaşım Uğur'un ağzından çıkması. Bu demez mi bana .... gel ne otobüse binelim ne minibüse yürüyerek gidelim eve. Hem ondan önce bir arkadaşa uğramış olurum. dedi. Bende seni kıracağıma kafamı kırarım cinsinden teklifini kabul ettim.
***
Haritada arkadaşımın yönlendirdiği yöne doğru gidiyorum oraları daha önceden bilmişliği var ama yönlendirmeye devam ediyor noktasına ulaşınca kafam karıştı nerede olduğumuz hakkında en ufak bilgi yoktu. Uğur ise bana sürekli, bak bu okulun adını biliyormusun? halen hatırlamadın mı? 15 dakikaya evdeyiz? sağdan mı gidelim? soldan mı? gibisinden sorular soruyor. Kendime şimdi çok kızıyorum bu soruları sorduğu zaman yolu kaybettiğini anlamalıydım.
***
Uğur:Sana bişey sölicem. Söyleeee. Taksi çağıralım binip gidelim. Ben sinirlenmeye başlamıştım. Oğlum yolu bilmiyormusun ? Uğur:biliyorum ama şu tepelik beni yanılttı. Yanlış yere gitdim karıştırdım. Unutmuşum bu yolları dedi.
***
Haritadaki İpleri elime aldığım noktasına gelmeden önce oradaki bir sokakta uğur bana devretti yol bulma işini... Ben geceleri çimlere yaslanırken gökyüzüne bakar elimdeki sigarayı yakardım. Ay ışığına odaklanır onu kelebeğe çevirmeye çalışırdım. Ayın yönü çok ters gelmişti. Uğur galiba yolu buldum dedi ters yöne yönlendirecekti ki Avrupa konutlarını hislerimin yardımıyla yürüdüğüm yolun bayağı bir uzağında görmüştüm
***
Karanlıkta yürüyoruz.cips,çikolata,sigara ihtiyaçlarımızdır gideriyoruz. Otobüs yok, Taksi Yok, Minibüslerdeki yazı uzakları işaret ediyor. yürüyoruz Avrupa konutlarına doğru şimdi gözden kayboldular ama önümüzdeler köprüye geldik utancından kimseye yoluda sormadı uğur :D
***
Saat: 20:00 de yola çıktık eve 22:30 da vardık.
Peki gittiğimiz yerlerde neler gördük. İşte birkaçı, gogıl eart pırogragramından ancak gündüz çekilen fotografları bulabildim. siz geceleyin :)


2 Nisan 2009 Perşembe

Can Yücel Bizim Deniz - Matematik Sınavı KAÇIŞ

Bugün Matematik sınavı vardı. Bu hafta ders çalışmaya az zaman ayırdığım için çok zamanda az iş yapmış oldum. 2 Hafta önceden belirlenen sınava çalışmadığımı ve düşük not alacağımı bu sabah anlamıştım. Beni şiire sürükleyen Matematik öğretmenimle hesaplaşmam gerekiyordu. Derslerde onu dinlemiyor, sorduğu soruları cevaplamıyor ve sürekli konuşuyordum. Benden memnun olmayan tek öğretmen sayılır Din Kültür ve Ahlak bilgisi hocasını saymazsak. Mat. Öğrt. nim dersimden geçemeyeceksin dedi. Ama beni tanımıyor ucube :0

***
Aklıma çok iyi bir fikir geldi. Aşı olmaktan son anda kurtulmuştum ve aşı olmak için bugün sağlık ocağına gittim biz aşı yapamayız okuluna yakın sağlık ocağına git dediler Babamla konuştum rapor/izin işini hallettim. Büyük ihtimal sınav haftaya olacak. Matematik öğretmenim başımda akbaba gibi bekleyecek ama onlarca saat beni bekliyor bol bol Mat. çalışacağım yüksek not alınca yüzündeki iblis ifadenin kuduzlaşmış versiyonunu görmek hoşuma gidecek.

***
Neden Can Yücel Resmi Koydum Ki

en uzun koşuysa elbet türkiyede de devrim,
o, onun en güzel yüz metresini koştu
en sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
en hızlısıydı hepimizin,
en önce göğüsledi ipi...

acıyorsam sana anam avradım olsun,
ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!

bugün defalarca dinledim.

can yücel'in kendi sesinden dinleyince daha bir anlamlı gelen şiir.

http://www.youtube.com/watch?v=56bnf53M8js